Dini Bilgiler
Usul ve Fürû nedir?
Usul; miras hukukunda üst soy hısımları, Füru ise alt soy hısımları ifade eder.
Usul ne demek?
Sözlükte "kök, esas, kaide" anlamlarına gelen asl kelimesinin çoğulu usul bir kimsenin soy bakımından asıllarını yani anne, baba, onların anne ve babaları şeklinde yukarıya doğru devam eden, kendisine kan bağıyla bağlı üst soy hısımlarını ifade eder. (anne, nine, büyük nine ... baba, dede, büyük dede ...)
Kişinin en yakın akrabalarından meydana gelen usul, toplumların örf ve adetine göre şekillenen bir dizi sosyal ve beşerî ilişkinin merkezinde yer aldığı, dinî ve ahlâkî sorumlulukların öznesi ve nesnesi olduğu gibi fıkıhta evlenme yasağı, mahremiyet, miras, nesep, velâyet, iyilik ve yardım gibi açılardan ele alınmış, usulü ilgilendiren hükümler çeşitli fıkıh bablarında işlenmiştir.
Usul ve fürû ile ilgili dinî hükümler toplumda güzel ahlâkı yerleştirme, aileyi ve akrabalık ilişkilerini gözetme, sağlıklı nesiller yetiştirme hedeflerini de gözetir. Sevgi, şefkat, fedakârlık ve merhamet üzerine kurulması istenen usul ve fürû ilişkisinde karşılıklı haklar ve yükümlülükler dengesi önemlidir. Anne babanın çocuklar üzerinde hakları olduğu gibi çocukların da beslenme, barınma ve giyim gibi maddî ihtiyaçlarının yanı sıra toplumsal hayata hazırlanma, dinî ve ahlâkî eğitim alma, meslek edinme gibi açılardan anne baba üzerinde hakları vardır. İbadetler ve mirasla ilgili özel hükümler dışında din farkı hak ve yükümlülüklerle ilişkileri düzenleyici diğer hükümlerde farklılığa yol açmaz.
Usul ve fürû arasındaki hak ve yükümlülükler nesep bağı üzerine kuruludur. Nesep bağının kurulması veya sona erdirilmesi ihtiyarî değildir, meşrû bir evlilik içinde meydana gelen doğuma bağlı, zorunlu bir ilişki olarak ortaya çıkar. Bu çerçevede en önemli konulardan biri evlenme yasağı ve mahremiyetle ilgilidir. Usul ve fürû arasında evlilik söz konusu olamaz. Ayrıca usul ve fürûun eşleri de birbirlerine ebediyen haramdır. İslâm öncesi dönemde görülen, kişinin üvey annesiyle evlenmesi türünden uygulamalar haram kılınmıştır. Bir başka ifadeyle kişi, usul veya fürûundan birinin ölümü yahut boşanması durumunda onun dul eşiyle evlenemez. Tesettür, avret, dokunma ve halvet gibi konularda yabancılardan farklı şekilde usul ve fürû arasında hem bir arada yaşamanın gereği olarak hem de birinci derece yakın akraba arasında yaratılıştan cinsel duyguların bulunmaması sebebiyle daha esnek hükümler getirilmiştir.
Füru ne demek?
Fürû kelimesi, sözlükte "bir şeyin üst tarafı; dal, kol, şube" anlamına gelen fer'in çoğuludur. Kur'an-ı Kerim'de tekil olarak (İbrâhîm 14/24), bazı hadislerde de çoğul olarak (el-Muva??a?, "Rama?an", 4; Müsned, V, 53; Müslim, "?alât", 26; Ebû Dâvûd, "?alât", 116) bu anlamda kullanılır. Dinî ilimlerde terminolojinin ve literatürün oluşumuyla birlikte feri kelimesi fıkıh usulünde, hükmü nasla belirlenmemiş olup asla kıyas edilen meseleyi, fürû ise fıkıh ilminin nazari kısmı (usul) dışında kalan ikinci ana bölümünü veya miras hukukunda alt soy hısımlarını ifade eden bir terim olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Füru kelimesi İslam hukuk literatüründe "kişinin, kız veya erkek çocukları, torunları ve onların çocukları şeklinde devam eden nesli" anlamında da kullanılır.
Bu bağlamda füru kelimesi kişinin aşağıya doğru devam eden alt soy hısımlarını ifade eder. Baba, çocuğu, torunu, torunun çocuğu ... gibi.
Füru hısımlığı, özellikle aile ve miras hukukunda birçok özel hükme konu olmuştur. Bu hısımlık devamlı evlenme engeli teşkil ettiği gibi nafaka mükellefiyeti, nesep, velayet, mirasçılık gibi özel hukuk ve hatta ceza hukuku alanlarında bazı hak ve sorumlulukların, birtakım öncelik veya ayrıcalıkların da temel sebebini teşkil eder. Meselâ evlendirmede velâyette füru hısımlarının mı usul hısımlarının mı öncelik taşıdığı tartışmalı iken miras hukukunda füru, binefsihi asabe olanlar arasında birinci sırayı teşkil eder.
0 Yorum